Hepimiz bu soruyu defalarca sormuşuzdur kendimize.. İnsan olarak çevremizdekilere güvenme gereksinimi duyarız. Çünkü insan olarak sosyal varlıklarız.Sosyal yaşam içinde çevremizdeki insanlarla iletişim kurarız.Bazen bu iletişim biraz daha ileri gider ve yaşadığınız olayları ve kendimizde sakladığımız sırlarımızı güven duygusu beslediğimiz insanlara aktarırız.
Güvendiğimiz insanlar her zaman beklediğimiz şekilde çıkmaz ve gün gelir size ya manevi yada maddi zararları dokunur.En küçük sorunda sizinle ilgili olan sırları herkese anlatmaya başlar. İnsanların iç yüzlerini önceden bilmemiz pek mümkün değildir. Bazen sizin yakın gördüğünüz arkadaşlarınızdan bazende yakın kan bağı olan akrabalarınızdan gelir. Özellikle yakınlarımızdan gelen bu tür davranışlar bizi deyim yerindeyse kalbimizden vurur. Canımız bir kat daha fazla yanar. İnsanın kalbi yaralandımı bir kere bir daha düzeltmesi zordur.Tamir ettim dersin ama hep o insana karşı bir şüphe bir burukluk yaşarsın.Zamanla bu olaylar yaşam tarzımıza ve günlük yaşantımıza yansır.Bana göre işte bu durum bizim için en kötüsüdür.Sürekli şüphe ve güvensizlik içinde yaşamak yaşam standartımızı düşürür ve karamsarlık içine düşmemize neden olur. Sürekli aynı soruyu sormaya başlarız kendimize ''İNSANLARA GÜVENEREK HATA MI YAPTIM?''
Günümüzde aslında hepimizin yaşadığı güvensizlik sorunu sosyal yaşamımızda insanların birbirleri ile olan ilişkilerinin manevi değerlerden çok maddi değerlerin öne çıkmasıyla ortaya çıkmaktadır.
Bu sorunu nasıl aşarız?
Aşikardır ki birbirimize güvenmeden hayat sürdüremeyiz. Ancak çevremizdeki insanları seçerken onları daha iyi tanımaya çalışmalı ve değer yargılarını öğrenmeye çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.