Earn free bitcoin
MERAKLI KURTCUK - SOSYALPROBLEMLER

27 Şubat 2015 Cuma

SANAL ALEMDE YAŞAMAK...





                                             

                                                        SANAL ALEMDE YAŞAMAK...

                                                               (İnternet Bağımlılığı)

             Hayatımızn ayrılmaz bir parçası olmaya başlayan internet aşırı kullanıldığında kişileri kendi sanal dünyasının içine çektiğini görüyoruz. Bu durum  internet bağımlılığını da beraberinde getiriyor.

             Günümüzde rahatsızlık olarak adlandırılan internet bağımlılığı insan beyninin haz alma duygusunun doyumsuz olma halidir. Uzmanlara göre rahatsızlığın görülme yaşı yoktur. Ancak 12-18 yaş aralığı riskin en çok olduğu dönemdir. Bu rahatsızlık erkeklerde kızlara oranla 2-3 kat daha fazla görülür. Araştırmalara göre kızlar internette daha çok okuyarak yada chat programlarında erkekler ise spor ve şiddet oyunları ile vakit geçirmeyi tercih ediyorlar. İnternet bağımlılığı bulunan kimselerde sosyal fobi ve depreyona girmesini tetikliyor. İnternet bağımlısı olan kimselerin bilgisayar,tabletler,akıllı telefonlarını yanlarından ayırmak istemezler.İnternetleri cihazlarının şarjları bitmişse kendilerini huzursuz ve asabi hissederler.İnternet bağımlılığında bir diğer konu ise ortam bağımlılığıdır. İnternetin sunduğu sanal ortamda kişiler kendi kimliklerini değiştirebiliyor kolaylıkla yalan söyleyebiliyorlar. İnternetin sunduğu bu ortam yalan söylemeyi doğal hale getiriyor. Bu tip insanlarda zamanla kişilik bozukluğuna neden olmakla birlikte internette dolandırıcılık ve aldatma olaylarını arttırıyor. İnternette kaybolan güvensizlik ortamı bir süre sonra sosyal çevreyide etkileyip toplumda güven duygusunun azalmasınada neden olmaktadır.İnternet bağımlısı olan kimseler sosyal hayatlarında da başarılı olamayan insanlar haline gelirler.

             İnternet bağımlılığınında diğer bağımlılıklar gibi tedavisi vardır.Bu tedavinin amacı bağımlıların interneti kullanım sebeblerini araştırmak ;kişilerin  internet başında geçirdiği vakti
azaltmak için kişinin hayatını programlamak ve dışsal kontroller geliştirmektir. Bu tedavi boyunca tedaviye kişinin ailesi ile katılması çok önemlidir.

23 Şubat 2015 Pazartesi

ÖLDÜREN KARTOPU !!!!

                                                     




                                          
                                                   

                                                    ÖLDÜREN KARTOPU  !!!!

       
          

                 Son günlerde toplumumuzun ne kadar tahammülsüz ne kadar hoşgörüden uzak olduğunu bir kez daha üzülerek izledik.

                Camına gelen kartopu yüzünden sinirlenen esnafın şuursuzca bıçakla saldırması sonucunda NUH KÖKLÜ vefat etti.

              Bu olayda gördüğümüz üzere ülkemizde kırılan bir camın bir insan hayatı kadar değeri olmadığını bir kez daha gösterdi. O cam kırıkları bir ocağı bir canı söndürdü.

     Toplumumuz neden bu kadar hoşgörü yoksunu neden bu kadar tahammülsüz oldu? İnsanlar dışarıda dolaşırken,trafikte ufacık bir sebepten kavga edebiliyor insanların canına kast edebiliyor.Toplumumuzda bencillik almış başını gidiyor ; herkes önce ben davasında.. Hiç kimse kendinde suç görmüyor daima başkasında hatayı arıyor. Oysa bizim dinimizde örf ve adetlerimizde hoşgörüyü birbirimize saygıyı öne çıkarıyor. İnsanlarımızın çektikleri maddi sıkıntılar kazanç için verdikleri mücadele onların bu duygularını da körertiyor. Zaman zaman şahit oluyoruz maddi zorluklar içindeki şahışların ailelerini yok ettiklerini. Bu olayları tabi ki sadece maddiyata bağlamak mümkün değil ; toplumuzunda ahlak değerleri açısından düşüş yaşamasıda bir diğer etken. Toplum olarak global dünyadan gelen bazı yenilikleri davranışları almakta başarılı olsak da ; kendi örf , adet ve ahlak değerleri  süzgecinden geçirmede başarılı olamıyoruz. Dışarıdan gelen bu yenilikleri olduğu gibi uyguladığımızda toplumumuza zarar verdiğini göremiyoruz. Oysaki toplumlar arasında benzerlik olsada hiç bir toplumun değerleri aynı değildir. Bu yeniliklere ne karşı durmalı nede hepten yenilikleri doğrudan topluma uyarlamalıyız. Bu tür dengeler korunduğunda hem toplum hem de bireyler açısından daha verimli olacaktır.


                      
      




  
            

21 Şubat 2015 Cumartesi

TEKNOLOJİYE ESİR OLMAK...





                                       


                                             
                                              TEKNOLOJİYE ESİR OLMAK...


                     Dünyada teknoloji hızlı bir şekilde gelişiyor ve hayatımıza giriyor. Bununla beraber bu teknolojiler hayatımızın ayrılmaz birer parçası oluyorlar.


                    Teknoloji alanındaki bu hızlı değişim adeta koşarak ilerliyor. Teknolojinin bu hızlı değişimi süslemeli cazip pazarlama yöntemleriyle  insanlara sunuluyor. Bu cazibeye kapılan bizler en iyisini en son çıkan modeli ve özelliklerdeki almak için çabalıyoruz. Dünyada ve ülkemizde her alanda olduğu gibi teknoloji alanında da hızla tüketiyoruz. Teknolojinin bu gelişimi bizim hayatımıza getirdiği kolaylıkların yanı sıra bizden götürdükleri de var.

                   Teknolojinin hızla gelişmesi hayatımızda birçok kolaylığın yanında bazı beşeri ilişkileri de minimum seviye çekiyor. Şu an geçmiş dönemde telefonsuz bilgisayarsız dönemi bilmeyen bir nesil yetişiyor. Günümüzde beşeri ilişkiler bile teknolojinin gölgesi altında kalıyor.Bir restaurantda ve ya kafe de hepimiz şahit olmuşuzdur; 3 -4 kişi yemek için otururken ellerinde telefon başlar eğik ; telefonlarına baktıklarını veya birbirlerine telefonlarından bir şeyler gösterdiklerini görüyoruz. Bunun yanında son teknolojiye ulaşma istekleri insanların maddi olanaklarının epey zorlanmalarına neden oluyor. Çevremizde görüyoruz küçük yaşlardaki çocukların ellerinde son model akıllı telefonlar ,oyuncak yerine tabletler , bilgisayarlar var. Bu yaşlarda tüketime alışan çocuklar ileride doyumsuz sürekli isteklerde bulunan bireylere dönüşüyorlar. Ayrıca bilgisayar oyunlarının gelişmesi çocuklarımızı içine çekiyor bilgisayar başından kalkmıyorlar. Şiddet içerikli oyunlar çocuklarımıza şiddeti normalleştirip ilerde çocuklarımız için tehlike oluşturuyorlar.

                Yaşamınızı teknolojiye değil ; teknolojiyi yaşamınıza göre kullanmanız dileğiyle.......



            


18 Şubat 2015 Çarşamba

VAHŞETİNİN GERÇEK KATİLİ.....

 



                                ÖZGECAN VAHŞETİNİN GERÇEK KATİLİ.....


        Özgecan vahşetini yapan sadece Ahmet Suphi Altındöken midir ?  Yoksa katil zanlısına yardım eden  BABAsı mı? Şimdi olaya farklı pencereden bakmaya çalışalım.

         Birkaç gündür televizyonlarda gazetelerde katil zanlısının annesinin ve eşinin röportajlarını görüyor ve okuyoruz. Katil zanlısının ailesinin söylediklerini hatırlayalım.


Annesi:

- Babasıda beni dövüyordu. Gidecek yerim yoktu. Beni kemerle , kesici aletlerle dövüyordu. Suphi'nin babasının yanında çalıştığını öğrendiğimde babası ile çalışmasını istemedim. Olayı duyduğumda inanmadım ta ki babasınında olduğunu öğrenene kadar babasının da olduğunu öğrendim o zaman inandım. Benim çocuğumu babası mahvetti..

Eşi: 

- Severek evlendik ancak hayatı bana zehir etti. Sürekli bana şiddet uyguluyordu bir kaç ay önce boşanma davası açtım beni ölümle tehdit etti. Tekrar eve döndüm.


          Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı üzere baba anneye yıllarca şiddet uygulamış bu ortamda büyüyen katil şiddeti eşine de uygulamış. Bu olayda bana göre katilden çok babasının suçu daha büyüktür . Bu olayda bile oğlunun işlediği cinayetten sonra bile emniyete teslim etmek yerine suça ortaklık yapmıştır.

       Bu olayda çocukların rol model aldıkları anne ve babanın ev içindeki davranışlarının önemi bu olayda açıkça ortaya cıkmıştır. Çocuklarımızı yetiştirirken çok dikkatli olmalı çocuklarımızı yetiştirirken yaptığımız hataların ileride nedenli büyük problemlerle karşılacağımızı unutmamalıyız.

         




17 Şubat 2015 Salı

TÜRKİYE'DE MANEVİ DEĞERLERİN ÇÖKÜŞÜ

                                 






                             TÜRKİYE'DE MANEVİ DEĞERLERİN ÇÖKÜŞÜ


         Toplumumuzda son günlerde yaşanan olayların gösterdiği manevi ve ahlak değerlerimizin çöküşün  başlamış olduğudur.

      Bu çöküşün başladığı ilk nokta aile. Ebeveynlerin çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmemesi çocuklarda bazı değerlerin tam olarak oluşmamasına neden oluyor . İleride toplumda rol üstlenen bu çocuklarda sevgi , hoşgörü ve merhamet duygularındaki eksikliği beşeri ilişkilerine yansıtıyorlar.  Hızlı gelişen teknoloji karşısında bireylerin  yüz yüze değilde sanal dünya üzerinden sürdürdükleri ilişkiler tamamen sıcaklığını kaybeden  ilişkilerde bu yaranın açılmasının bir diğer faktörüdür.Ülkemizdeki yazılı ve görsel basının yayınladığı programların ve yazılarında payı da azımsanamayacak ölçüdedir.Özellikle tv'de yayınlanan lüks hayatı özendirici program ve dizilerin gençler ve çocuklar üzerinde olumsuz etkisi büyük olmaktadır.  Bu yaşamları gören gençler ve çocuklar gördüklerine ulaşma uğruna her yolu tv'de gösterildiği gibi mübah olarak görüyorlar.Toplumda yaşanan insanların birbirini aldatması birbirlerine zarar vermesi ve buna karşı gelen yasal yaptırımların yeterli olmaması insanlarda birbirlerine karşı güvensizliğin büyümesinde rol oynamaktadır.Bu güvensizlik insanların yaşam kalitesinide olumsuz etkilemektedir.

       Bizler üzerimize düşen görevleri birbirimize olan sevgi ve saygıyı geri getiremedikçe bu yıkım büyüklüğü artarak devam edecektir.

   







       


       

16 Şubat 2015 Pazartesi

HAYATININ BAHARINDA SOLAN ÇİÇEKLER....



 

       

           TÜRKİYE'DE HAYATININ BAHARINDA SOLAN ÇİÇEKLER....

                  Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve cinayetler giderek artıyor.Sizlerle kadına karşı şiddet tecavüz ve cinayetlerin istatistliklerini paylaşmak istedim.....


Türkiye'de kadın cinayetlerinin bölgelere göre dağılımı:

1. Marmara bölgesi

2. Ege ve Akdeniz bölgesi

3. Diğer bölgeler


Ülke genelinde evlenmiş kadınların şiddet yüzdeleri...

% 39 Fiziksel şiddet

% 15 Cinsel şiddet

% 44 Duygusal şiddet

Her 10 kadından 1'i gebeliği döneminde fiziksel şiddete maruz kalıyor..


KADIN CİNAYETLERİNE AİT RAKAMLAR:

2009 - 105

2010 - 165

2011 - 121

2012 - 135

2013 - 214

2014 - 247  Kadın hayatını kaybetti..

 2013 yılı  Şiddet  Rakamları

214 - Kadın öldürüldü

167 - tecavüz vakası

241 - kadına şiddet





TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK...




                                 TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK...


                     

            Özgecan ASLAN daha 20 yaşında fidan insanlık dışı bir olayla katledildi.

        Bu acı olay Türkiye'de üstü örtülen birkaç yarayı gündeme getirdi. Cehalet , Türkiye'de kadın olmanın zorluğu , Maneviyatın ve manevi değerlerimizin çöküş çanlarının çaldığını ve en önemlisi Adalet  gerçeğini....

    Bu olayla görüyoruz ki toplum olarak ahlak ve manevi değerlerimizin ne durumda olduğudur  . Oysa bizler toplum olarak biliyoruz ki '' Cennet anaların ayakları altındadır '' diyen peygamberimiz Hz: Muhammed'e Kadın haklarını dünya toplumlarından çok önce veren  liderimiz M.Kemal ATATÜRK'e  sahibiz.

  Nice kadınlar var bu toplumda sudan sebeplerle kocaları tarafından yaralanan öldürülen başkaları tarafından tecavüze uğrayan. Bazılarından haberimiz oluyor bazıları sessizce yaşanıyor. Toplum olarak son olayda birleşsekde üstünden zaman geçtikçe unutuyoruz.

 Adalet bu olay ve diğer yaşanan olaylarda kılıcını keskin ve caydırıcı vurmalı. Yeteri kadar caydırıcı olmayan cezalar nedeniyle caniler cesaret alıyor ve olaylar katlanarak  devam ediyor. Yetkililer bu olaylar karşısında dirayetini ortaya koyup caydırıcı yaptırımlar çıkarmalıdır.

          Toplum olarak daha hoşgörülü daha anlayışlı olmamız dileği ile.....


  MEKANIN CENNET OLSUN ÖZGECAN.........

     

14 Şubat 2015 Cumartesi

PET ŞİŞELERDEN KÜÇÜK KÜREK YAPIMI



                 

                 PET ŞİŞELERDEN KÜÇÜK KÜREK YAPIMI

  İşi bitmiş pet şişeleriniz mi var? Şişelerinizi nasıl değerlendirebilirim diye mi düşünüyorsunuz ?İşte size pratik ve basit bir çözüm.


MALZEMELER :

* Pet şişe

* Makas veya maket bıçağı

* Boya

* Bitmiş streç film rulosu

* Yapıştırıcı

YAPILIŞI :

Pet şişelerimizi makas veya maket bıçağı ile kulpu kalacak şekilde aşağıdaki gibi kesiyoruz. Streç film rulosunu pet şişenin ağzına yapıştırıyoruz.






Kestiğiniz pet şişeleri dilediğiniz gibi boyayın ve kurumasını bekleyin. Kuruduktan sonra kürekleriniz hazır.....






13 Şubat 2015 Cuma

EVDE ATIK MALZEMELERDEN NELER YAPILABİLİR ?

                            



                               EVDE ATIK MALZEMELERDEN NELER YAPILABİLİR ?








PRİZDEN MUMLUK YAPIMI:
 
 Çalışmayan bozuk olan prizleriniz mi var ? Onları çöpe atacağınıza mumluk olarak değerlendirebilir. Öyleyse başlayalım....


KULLANILACAK MALZEMELER :

* Priz
* Mum
* Boya ve Firça
* Tornavida

YAPILISI :

Öncelikle tornavida ile prizin içini boşaltıyoruz. 









Boşalttıktan sonra prizimizi boyuyoruz.







Kuruduktan sonra mumlarımızı prizlere sığacak şekilde kesip yerleştiriyoruz....




12 Şubat 2015 Perşembe

BOZA NASIL YAPILIR

                            


                          BOZA NASIL YAPILIR

                 
      
                       


    Özellikle kış geceleri tüketilen boza genellikle mısır ,buğday,arpa ,çavdar ve yulafın mayalandırılmasıyla yapılır. Evliya Çelebi 17. yüzyılın ortalarında İstanbul'da 300'den fazla boza dukkanının bulunduğunu 1100 kadar kişinin bu dükkanlarda çalıştığını belirtmiştir.

MALZEMELER :

3 bardak bulgur
2 kahve fincanı pirinç
3 bardak şeker
1 bardak eski boza veya maya

HAZIRLANIŞI :

Bulgur akşamdan ıslatılır. Ertesi gün pirinç ve bulgur ezilinceye kadar pişirilir. Mikserle çırpılır ve süzgeçten geçirilir . Bu karışım hafif ateşe konur ve şeker içine ilave edilir ve eriyinceye kadar karıştırılır. Ateşten alındıktan sonra arada bir karıştırılır. Ilıyınca içine eski boza veya maya eklenir 20-25 derecelik ortamda 2-3 gün bekletilir. Üzerinde göz göz kabarcıklar olduğunda boza olmuş demektir.

MERHABA BEN MERAKLI KURTCUK




                                                                                                                    

           Benim adım MERAKLI KURTCUK :) ben meraklı bir kurtçuğum. Orayı burayı kemirir kendimce merak ettiklerimi araştırırım.Araştırdıklarımı bu blog üzerinden sizinle paylaşmak istedim. Gerekli gereksiz bilgileri burada bulabileceksiniz.
Related Posts with Thumbnails