Hepimiz bu soruyu defalarca sormuşuzdur kendimize.. İnsan olarak çevremizdekilere güvenme gereksinimi duyarız. Çünkü insan olarak sosyal varlıklarız.Sosyal yaşam içinde çevremizdeki insanlarla iletişim kurarız.Bazen bu iletişim biraz daha ileri gider ve yaşadığınız olayları ve kendimizde sakladığımız sırlarımızı güven duygusu beslediğimiz insanlara aktarırız.
Güvendiğimiz insanlar her zaman beklediğimiz şekilde çıkmaz ve gün gelir size ya manevi yada maddi zararları dokunur.En küçük sorunda sizinle ilgili olan sırları herkese anlatmaya başlar. İnsanların iç yüzlerini önceden bilmemiz pek mümkün değildir. Bazen sizin yakın gördüğünüz arkadaşlarınızdan bazende yakın kan bağı olan akrabalarınızdan gelir. Özellikle yakınlarımızdan gelen bu tür davranışlar bizi deyim yerindeyse kalbimizden vurur. Canımız bir kat daha fazla yanar. İnsanın kalbi yaralandımı bir kere bir daha düzeltmesi zordur.Tamir ettim dersin ama hep o insana karşı bir şüphe bir burukluk yaşarsın.Zamanla bu olaylar yaşam tarzımıza ve günlük yaşantımıza yansır.Bana göre işte bu durum bizim için en kötüsüdür.Sürekli şüphe ve güvensizlik içinde yaşamak yaşam standartımızı düşürür ve karamsarlık içine düşmemize neden olur. Sürekli aynı soruyu sormaya başlarız kendimize ''İNSANLARA GÜVENEREK HATA MI YAPTIM?''
Günümüzde aslında hepimizin yaşadığı güvensizlik sorunu sosyal yaşamımızda insanların birbirleri ile olan ilişkilerinin manevi değerlerden çok maddi değerlerin öne çıkmasıyla ortaya çıkmaktadır.
Bu sorunu nasıl aşarız?
Aşikardır ki birbirimize güvenmeden hayat sürdüremeyiz. Ancak çevremizdeki insanları seçerken onları daha iyi tanımaya çalışmalı ve değer yargılarını öğrenmeye çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.
7 yorum:
Güveniniz boşa çıktıysa sarsılırsınız. Doğru. Fakat asıl kaybeden kim? Güveninizi boşa çıkaran asıl kaybeden. Güvenilir bir dostu kaybeder
bir hiç uğruna.
Size kesinlikle katılıyorum. yorumunuz icin tesekkur ederim
Çok düşündüm bu konuyu. Ailemden bile yalanlar duyduktan sonra hayatta iyice sorgulamaya başladım. Bir an dedim yok arkadaş insanlara güvenmeyeceksin hep sırtına bıçak inecek gibi beklemek çok ağır geldi vazgeçtim. Sonra daha basit bir yöntem buldum kendime. İnsanları izleyecektim. Onları tanıyacaktım. Gerekirse kendilerinden bile çok ve kendilerine bile söyledikleri yalanları görene kadar. Bir insan bir insanı ne kadar tanıyabilirse artık. Sonra sınırlarım belli olacaktı. Bu arkadaş hafif dalgacı eğer ona gülünecek bir yanını söylersen bir ortamda arkandan başkalarıyla gülebilir. Bunun ağzı sıkı ama falanca kişiyle atıyorum sevgilisiyle konuşurken çenesi düşüveriyor ağzından her şeyi alıyor. Demek ki bu durumlarda ona güvenmemeli. Bilmiyorum insanları yargılama terazisine oturtunca bunlar ne kadar doğru oluyor ama en azından daha az sorun yaşadım sonrasında. Bir insan bana yanlış yaptığında da onu tanıyamamışım bir sebebi vardı belki ama görememişim diyorum. Görseydim ona göre davranabilirdim belki.
Yorumunuz için teşekkür ederim.İnsanın kendinin bile göremediği bazı yönleri var.İnsanın içindeki hırs dünya üzerinde hiç bir canlıda yok bence.
İnsanlar aslında davranışlarıyla ve söyledikleriyle kendilerini ele veriyorlar. Herhalde bizler verdikleri mesajları anlamak istemiyoruz, hele ki aramız iyiyken! Ne de olsa keyifli vakit geçiriyoruz ve aramızın bozulmasını istemiyoruz. Ama sonrası daha kötü oluyor. Mesajları doğru alıp ona gore davransak hep bir ölçüde tutabiliriz mesafemizi diye düşünüyorum. Hem bu kadar da kırılıp üzülmeyiz.
Çok haklısınız....
İnsan olmak zor zanaat, ne yazık ki ama güvenmeye de mecbur değil miyiz bir yerde sevgili arkadaşım, ne temel bir soru, sevgiyle selamlarım.
Yorum Gönder